23-63 Ekseninde 7 Haziran’a umutlu bakış
30 Mart 2015 11:27

Ey Yüce Türk Milleti! Sohbetimizin konusu: 23-63 Ekseninde 07-Haziran’a umutlu bakış hakkında olacaktır.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

”Söz verdiğinizde, onu yerine getiriniz.” (Kur-an-ı Kerim)
”Söz vermek, borçlanmak demektir.” (Hz. Muhammed)
Büyüklerin söz verişleri, yürüyüp duran bir definedir; ehil olmayanların söz verişleri ise akıp giden bir zahmettir, bir eziyettir. (Mevlana Hz.)

Değerli okuyucular!

Kara kuvvetin anası cehaletse, babası da düşünsün emrine girmemiş İmandır.

23-63 Ekseni bir ülkü, siyaset ise iktidara geçme taktiğidir. 23-63 Ekseni halkı, daima aynı ekranda aynı şarkıyı söylemiş olup, Mili ve manevi değerlere bakış açısını hiç bir zaman değiştirmemiştir ve değiştirmez de. 07-Haziran da, Elazığ’n Merhum Cahit Dalokay’lara, Şanlıurfa’nın ise, 21 ci dönem milletvekili olan, Ecz. Niyazi Yanmaz’ lara ihtiyacı vardır. Dalokay ve Yanmaz, parlamenterlik dönemlerinde, daima Milli ve bölgelerindeki toplumsal sorunlara ilk sırada yer verdiklerini; kendi seçmenleri ve siyasetle ilgilenen herkes bilir. Elazığ-Şanlıurfa’nın stratejik önemi, Keban’dan Brecik’e kadar olan Fırat Nehri’nin fay hattıdır. onun içindir ki, oy vereceğiniz parti de ki, adayların vicdan muhasebesi ahlakına sahip olması büyük önem taşımaktadır. 23-63 Eksenini TBMM de temsil edecek kişilerin, ruhunda Allah korkusu, Vatan sevgisi olmalıdır ki, sevaplarına ortak olasınız. Haram, rüşvet, kişiye özel iş takibi gibi taraklarda bezi olan siyasi parti adaylarına oy vermeyiniz. Allah’tan dileğim, siyasi parti genel başkanları da, Allah korkusu olmayan ve haram faaliyeti olanlara seçilecek sıralamalarda yer vermez. Eğer ki, Allah’ın haram kıldığı işlerle uğraşan kişileri aday gösterirlerse, o siyasi parti genel başkanı, o haram olan faaliyetlerini onaylıyor ve günahlarına ortak oluyorlar demektir. Amacımız, genel başkanları bu konuda haberdar etmek, vicdan muhasebesini iyi yapmalarına yardımcı olmaktır. Genel başkanların işi zor. Cenab-ı Allah yardımcıları olsun. Bu sebeple, bir ana inanç ve ana düşünce olan ülkü asla değişmediği halde siyaset, yani taktik, her zaman değişir.

Bir örnek verelim: Harran-Akçakale halkı, 07-Haziranda dürüst olmayan, haram ve kişiye özel işlerle uğraşan adaylar hangi partide olursa olsun, oy vermeyeceklerini belirtiyorlar. Yıllardır Harran ovasında Milli sorunların çözümü yerine kişiye özel sorunlar, ahbap – çavuş ilişkisi, amca ve teyze oğlu, dayı ve hala oğlu, yeğen ve diğer akraba işleri, ayrıca menfaatler müşterektir ahlakı uygulanarak, ayrımcılık yapanlardan Harran-Akçakale halkı bıkmıştır. Onun içindir ki, ova halkı hangi parti dürüst insanları seçilecek sıralamada yer verirse o partiye oy verecekler ifadesini kullanıyorlar. Herkes iyi bilmelidir ki, Harran-Akçakale halkı, hiç bir zaman, bölgecilik yapmamıştır, yapmaz da. Çiftçilerimize, Allah, Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed, Hadis-i şerif ve Şanlı Türk bayrağına inanarak, hizmet edecek adaylara ihtiyacımız vardır düşüncesindeler.

Artık yeter: 07-Haziran da, Harran-Akçakale yetim kalmamalı, en az üç kişiyi TBMM’ne göndermeyi arzu ediyoruz.

Bencil düşünce ile hareket edenlerle, mücadele edip, deşifre edilmediği sürece kendimizi aldatmış oluruz. Kur’an-ı Kerimin Bakara Suresi, Ayet 145 de, ”Sana hakikatın ilmi geldikten sonra onların arzularına hayallerine tabi olursan, o zaman zalimlerden olursun!..” buyrulmuştur. Fazilet, rezalete hoşgörü ile bakabilirse de; rezalet, fazileti faziletsizlikle suçladığını unutmayalım?

Vatan sevgisi, idealistin ruhunda kımıldayan hançer, cüzdan muhasebesi yapan fırsat düşkününün elinde bayraktır.

İnsanlar iktidara geçmek için partiler kurarak çalışırlar. İktidara geçmek oy kazanmakla mümkün olduğu için oy sahiplerinin fikrini ve gönlünü almaya uğraşırlar. Bunu sağlamak için taviz verirler; propaganda yaparlar, kendilerini beğendirmeye çabalayıp, yapamayacakları işleri vaad ederler. Hatta, vicdan sahibi olup, ruhunda Vatan sevgisi olanlara iftira attıkları da oluyor.

Bu, bütün dünyada böyledir.

Tarihde, İktidar ve muhalefetin yaptıklarına bakalım: İktidar, iktidarda kalmak için haksızlıklar yapmış, muhalefet bundan şikayet etmiştir. Sonra, muhalefet iktidara geçince aynı haksızlıkları kendi yapmaya başlamış, bu sefer daha önce haksızlık edenler aynı haksızlığa uğrayınca feryadı göğe yükseltmişlerdir.

23-63 Ekseni halkı iyi bilmelidir ki, partilerde ülkü yoktur. İktidara geçmek için her türlü tavizleri vermekten çekinmezler. Ayrıca sanayi ötesi toplum ülkelerinin geçici olarak verdikleri tavizlere boyun eğerek, başta 23-63 ekseni olmak üzere, gıda ve tarımda reel sektörün yeniliklerini engelleme faaliyetleri ilk sırada yer alıyor. İhanet şebekesi dış güçlerin perde arkasındaki asıl amacı, Harran ovasında toprak sahibi çiftçileri mevcut demirbaş ürünlerle devam ettirip, çiftçinin tarımda yeniliklerini engelleyerek, ekonomik krize sokup, toprağını sattırmaktır. Allah korusun.

Harran-Akçakale halkı, mayınlı sahaların ve ovadaki hazine arazilerinin Suriye’den ülkemize gelenlere, başta ERMENİ’ler olmak üzere, ova halkının huzurunu bozacak ihanet şebekelerine verilirse şaşırmamalıyız? Suriye ve Harran ovasındaki ERMENİ’lere dikkat etmemiz gerekir! Suriye ERMENİ’leri Türkiye’ye geldiklerine çok sevinip, Akçakale de ki, soydaşları ile sürekli temas halinde oldukları söyleniyor. Onun içindir ki, 07-Haziran seçiminde TBMM’ne göndereceğimiz Milletvekillerinin, Allah korkusu ve vicdan muhasebesi ahlakının ilk sırada yer alması çok ama çok önemlidir!

1970 lı yılların başında, Keban Barajı’nın istimlak bedeli, o zaman ki birim fiyatlara göre, ortalama Yedi milyar lira. Bu Yedi milyar Lira’nın üretime dayalı yatırım yapılmıştır. Harran ovasına Yirmi yılı aşkın süredir su gelmiş, tarımda ve tarıma dayalı gelecek vadeden yatırımlar yine ortada yok. 23-63 Ekseninde ki, Türk çiftçisi, destekleme adı altında yerinde saydırılmış olup, geleceğimizi teminat altına alacak hiç bir yenilik yoktur. Demirbaş ürün desteklemesi demek, çiftçiyi tembelliğe alıştırmak ve Türkiye’nin gıda geleceğini tehlikeye atmak demektir. Nasıl olsa destekleme var diyerek, çiftçi yeni sorumluluklar üstlenmiyor.

Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, Gazileri şükranla anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.

ÖZDEYİŞLER

Sorumluluk dağıtmanın kuralı, herkese kendi yetenekleri doğrultusunda sorumluluklar vermektir. (Zhank Yu)
Başarılı liderlerin ilk işi, insanların benimseyecekleri bir vizyon yaratmaktır. (John P. Kotter)
Vizyon, soyut bir kavram değil, başarının herkesçe paylaşılan bir görüntüsüdür. (Jesse Stoner)
Vicdan muhasebesi ahlakına sahip insan, asalet sahibi insandır. (Numan Aladağ)
Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapamadıklarımızdan da sorumluyuz. (Jean B. Moliere)
Bir insana kuvvet veren şey, işinde çalışmak ve ilerlemek gücünü temin eden sorumluluk duygusudur. (Herbert N. Casson)
Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi, kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz. (Oscar Wilde)
Politikacının hayatının yarısı seçmeni, öbür yarısı biribirini aldatmakla geçer. (Mark Twain)