2014′ e girerken ibretlik tablolar ve Allah korkusu

2014′ e girerken ibretlik tablolar ve Allah korkusu
30 Aralık 2013 08:30

Bugünkü yazımız, 2014’e girerken ibretlik tablolar ve Allah korkusu hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Yazımıza başlamadan önce, Büyük Türk Milleti’nin ve saygıdeğer okuyucularımızın yeni yılını kutlar, sağlık, mutluluk, bereket, esenlik dolu ve kazasız belasız bir yıl olmasını Cenab-ı Allah’dan niyaz ederiz. Nice yıllara.

 

2014 Yılına girerken; Saadet ve huzurun temini, doğru, dürüst ve Türk İslam kültürünü hayatımızda haklı olarak yaşamanın bir kaç sırrına temas edelim: İnsanların konuşmalarındaki güzellik ve büyüye kendinizi kaptırmayın. Çünkü Rabb’in ülkesi, sözlerinden değil, fiillerden mürekkeptir.

 

Hırsınıza kapılmayın, arzularınızdan sıyrılın. Huzur ve sevinci Allah’dan isteyin. Allah korkusunu daima ruhunuzda taşırsanız, size kalbinizin isteğini verecektir.

 

Yeni yılda, piyango bileti, diğer şans oyunlarına ve hindi yemekle (şeytana) odaklanıp, Allah’dan uzaklaşmak, şeytana uymanın soysuzluğun ve cehaletin ta kendisidir. Türk İslam kültüründe bu tür faaliyetlerin yeri yoktur. Türk İslam kültürünün tarihinde, yeni yıla girerken üretim, çalışma planlamaları ve prensipleri vardır. Yeni yıl da fanatikçe gösterdiğimiz faaliyetlerin ve hediyeleşmelerin %10’nunu Muharrem (Hicri yılbaşı) ayına göstermiyoruz. O zaman, dini siyasete alet eden ve fanatikçe Müslüman’ım diyen riyakarlar bu faaliyetlere ne cevap verecekler diye merak ediliyor?

 

Yeni yılda, kara parayı aklama, vergi kaçırma ve diğer haksız kazanç faaliyetlerinin arttığını ve ayrıca sanayi ötesi toplum ülkelerinin, Türkiye de ki, uzantıları aracılığı ile bazı karar organlarını etkileyerek, ülkelerinin ekonomik çıkarlarının çözümlerini kolaylaştırmak için, yılbaşını fırsat bilip, paha biçilemeyen hediyeleşmelerin cirit attığının bu faaliyetlerin ilgili kurum, kuruluş ve karar organı idarecileri farkındamıdırlar?

 

Allah korkusu olan iyi bilmelidir ki, ”Para ile ulaşılan başarılar, daha fazla para ile mağlup edilebilir. Para ile mutluluk biribirlerini hiç görmüşler mi ki, tanışsınlar?… Para her kapıyı açar diyenlerin, para için çalmayacakları kapı ve vermeyecekleri Milli taviz yoktur.” çünkü menfaatler müşterektir.

 

Türkiye’yi bu günlerde rüşvet skandalı ile gündemi meşgul edip, Sn. Başbakan Recep T. Erdoğan’nın savunma sanayisinin modernleşmesinde ve Büyük Türk Milletinin geleceğini teminat altına alınması konusunda gösterdiği cesaretli kararları yurtiçi ve yurtdışı ihanet şebekeleri tarafından hazm edilememektedir. Bu tür Milli faaliyetlerin sadakat ve samimi olarak ele alınıp, kişisel çıkarlardan uzak tutulması ve gerçekleşebilmesi için gösterilen çabalar, Türk kamuoyu tarafından memnuniyetle desteklenmektedir. Yüce Türk İslam Alemi’nin ruhunda daima Milli menfaatlere sahip çıkıp ve stratejik konulara önem veren, karar organlarını (Başbakan ve hükümetler) her zaman baş tacı yapmıştır. Bu Milli faaliyetleri, yolsuzluklarla mücadeleyi ve diğer hayırlı faaliyetleri sürdürenleri eleştirmek kimsenin haddine değildir. Bu çirkince faaliyetlerin baş sebebi, Türk savunma sanayisinin, Uzakdoğu ülkeleri ile ortaklaşa geliştirdikleri savunma sanayi projelerini engelleme senaryolarıdır. Türkiye’nin sanayi ötesi toplum olmasını hazmedemeyen sanayi ötesi toplum ülkeleri ve Türkiyedeki, gafil uzantıları, hayal kırıklığına uğrayacaklarını unutmamalıdırlar? Bu tarak’ta bezi olanlar, Büyük Türk Milleti’nin Savunma sanayisinde ve Tarımsal alanda modernleşmesini engellemek için her türlü yola başvuracaklardır. Ama muvaffak olamayacaklardır. Yeter ki. Başbakan Recep T. Erdoğan’ın bu imanlı ve ihlaslı vazgeçilmez kararlılıkları devam etsin. Bu Milli konularda ki, tutum ve kararlılıkları için, Sn. Başbakan’a ve vicdan muhasebesi yapan çalışma arkadaşlarına Dua ediyoruz. Milli konular, partilerüstü konulardır. Bu konu da ayrımcılık yapmak bölücülüğün ta kendisidir. Namuslu ve şerefli idareciler, Sn. Başbakan’nın da dediği gibi, “Yolsuzlukların hakkında geliriz” ifadesini uygular.

 

Numan Aladağ, ”Büyük Türk Milletinin, bütünlüğünü bozmak isteyen, sanayi ötesi toplum ülkeleri tarafından cüzdan muhasebesi yapmaya yönlendirilen, yurtiçindeki uzantıları; Türkiye’de, ne zaman ağaçlar meyve vermeye başlarsa dalları budanır. Ağaçlar kurumaya başlayınca da, kerhen gübrelenip sulanır.” diyor.

 

Sn. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep T. Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin, daima vicdan muhasebesini cüzdan muhasebesine tercih etme prensiplerinden taviz vermemelerinden esinlenerek, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi belediye başkan adaylarının da kendileri gibi, daima vicdan muhasebesi yapan ve cüzdan muhasebesi yapanlardan nefret eden kişileri aday gösterecekleri inancındayım. Neden Akçakale adayları? 23-63 ekseni ve Akçakale’nin stratejik ve ekonomik önemi olması münasebetiyle, Akçakale’ye belediye başkanı olacak kişinin, cüzdan muhasebesi faaliyetlerinden uzak olması çok önemlidir. Akçakale Belediye Başkanı’nın cüzdan muhasebesine odaklı bir kişinin olması demek, Harran ovasının sonu demektir. Allah korusun!

 

2013 Yılını, üzücü olaylarla geride bırakıyoruz. 28-29-Aralık-2013 Cumartesi ve Pazar günleri Sn. AKP genel başkanı ve Başbakan, Recep T. Erdoğan’nın Manisa’da ki konuşmalarında yolsuzluk, rüşvet ve benzer pisliklerin hesabını sorarız açıklaması, samimiyet ve sadakatle, yolsuzlukların hesabını sorarız ifadeleri gerçekten de şahsımı ve Türk kamuoyunu duygulandırmıştır. Bu samimi açıklamasına katılmamak mümkün değildir. Cenab-ı Allah’tan dileğim, Türkiyedeki tüm icra başlarının (milletvekilleri-bürokrat-bakanlar) da, rüşvet denilen lanet ve yüz karası olan faaliyetlerden uzak durmalarıdır ki, Yüce Türk İslam Alemi’nin huzurlu, sağlıklı ve sanayi ötesi bir toplum olduğumuzdan bahsedebilelim. Rüşvete bulaşanlara dikkat ederseniz; genellikle soysuz, sonradan görme, Allah korkusundan mahrum ve Paranın her kapıyı açtığı düşüncesine haiz olan kişilerdir.

 

Hz. Muhammed (S.A.V.) Hadis-i şeriflerinde ”Rüşvet, veren de, alan da cehennemliktir” buyurmaktadır. Namusu ve şerefi olan, rüşvet yemez ve yiyenlerden de tasarrufları dahilinde hesap sorup, çevresinde barındırmaz. Bir ülkede rüşvet ve haksız kazanç yaygın ise, o ülke de ne bereket ne de huzur olur. Kur’an’a yemin ederim ki, rüşvet ve haksız kazanç elde etme faaliyetinde olanların mutlaka Cenab-ı Allah, onların cezasını verecektir. Her şeyin karşılığını Allah vereceğini unutulmamalıdır. Namusunu, şerefini ve Vatan sevgisini düşünen bir insanın, kişisel maddi çıkarlar uğruna sayfası karardığı zaman, rüşvet ve diğer edindiği haksız kazançların o sayfayı yeniden beyazlaştırabilmek için, deterjan ve sabun alabilmeye yetecek mi? sorusunu hiç mi düşünmüyorlar? Cenab-ı Allah’dan dileğim, 2014 yılında rüşvet ve haksız kazançları, sadakatli, samimiyetli ve riyakar olmayan İslam alemine, rüşvet ve haksız kazançlardan uzak tutmasını niyaz ederim.

 

Sn. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Bey’in, görsel medya da canlı olarak ”rüşvet ve haksızlık yapanların Allah belasını versin” açıklamasına katılmamak soysuzluğun ta kendisidir. Sn. Mehmet Şimşek’i, bu açıklaması münasebetiyle kutluyorum.

 

ALLAH KORKUSUNUN ALAMETİ YEDİ ŞEYDE BELLİDİR:

 

1- Dilde: Allah’dan korkan kimse dilini yalandan, iftira etmekten ve lüzumsuz söz söylemekten men eder. Onu Allah’ı anmak, Kur’an okumak ve ilim müzakere etmekle meşgul eder.

 

2- Kalpde: Allah’dan korkan kimse, kalbinde Müslüman kardeşlerine düşmanlık beslemez. Yalan, iftira ve haset etme gibi gayri insani duyguları kalbinde taşımaz. Çünkü, haset, kişinin güzel amellerini mahveder. Nitekim Allah’ın Resulü buyurur: ”Ateş odunu yiyip kül haline getirdiği gibi, haset de kişinin güzel amellerini yer, bitirir.”

 

3- Gözde: ”Kim gözünü haram şeylerle doldurursa, Allah’da kıyamet günü onun gözünü ateşle doldurur.” Allah’dan korkan kimse, her türlü haram’dan gözünü korur. Dünya, hırsla ve her şeyi elde etme gayretiyle değil, ibret nazarıyla bakar. Helal olmayan şeylere bakmaktan sakınır.

 

4- Midede: İnsanın midesine bir lokma haram girdiği zaman, bu lokma midesinde kaldığı müddetçe yerde gökte Melekler ona lanet eder.

 

Eğer bu haram lokma midesinde iken ölürse yeri cehennemliktir. ”Allah’dan korkan kimse, midesine haram lokma koymaz. Çünkü haram lokma yemek günahların en büyüklerinden biridir.”

 

5- Elde: Allah’dan korkan kimse elini harama uzatmaz, bilakis Allah’ın rızasına uygun şeylere uzatır.

 

6- Ayakta: Allah’dan korkan kimse, adımlarını O’na isyan yolunda değil, itaat yoluna kullanır. İlim, irfan ve güzel ahlak öğrenmek gayesiyle alimler ve Salihler meclisine gider.

 

7- İtaatta: Allah’dan korkan kimse yalnız Allah rızası için O’na itaat eder. Riyakarlıktan, insanlara gösterişten ve iki yüzlülükten sakınır.

 

Ey sadakat ve samimiyetle Müslümanım diyenler ve riyakarlık faaliyetlerinden uzağım diyebilenler! İbadetlerinde bu güzel haller varsa, artık o, Allah’ın haklarında Zuhruf Suresi Ayet 35 de: ”Ahiret saadeti ise, Rabbi’nin yanında ancak küfür ve günahtan sakınanlara mahsustur.” buyurduğu kullarından olur.

 

Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. Affetmeyen affa mazhar olmaz. Merhametlilere Allah merhamet eder. Yerdekilere merhametli davranın ki, göklerdekiler de size merhametli davransın. Hadis-i şeriflerini hafızamızdan çıkarmamalıyız.

 

Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürkü rahmetle, gazileri minnetle anar, hastalara şifa-i şerifler dileriz.

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun