170 dairelik seçmenden notlar
28 Nisan 2015 17:30

Dün CHP İstanbul 3. bölgede iki sokak ve 170 daireyi kapsayan bir seçim çalışması yaptım.

Safile USUL H&H YORUM

Çalışmayı yaptıktan sonra akşam üzeri ilçe başkanımızdan benim çalıştığım iki sokağı da kapsayan mahallenin oy almakta en çok zorlandığımız mahalle olduğunu öğrendim.

Ben iki sokağa gittiğim saatlerde bunu bilmiyordum ve benim evlerden aldığım ağırlıklı olarak güzel bir histi.

Bunda tabii bu tür bir doğrudan seçim çalışmasının benim için ilk ve çok öğretici olmasının da payı vardı ama şurası açıktı ki, CHP’nin ekonomik paketi ilgi ve bir dalga yaratmış.

Bu iki sokaktan muhakkak CHP’ye açıkladığı ekonomik paketten dolayı oy gelecek ama ne kadar, bunu bilemiyorum.

Örneğin samimi olduğundan emin olduğum bazı aileler ilk kez CHP’ye oy vereceğini söyledi.

Kaynak soran da oldu, duymuşlar tabii AKP tarafından pompalanan kaynak sorusunu…

“50 Trilyon lazımmış, nerden bulacaksınız” diyenler oldu.

Bu bakımdan CHP’li ekonomistlerin yaptığı açıklamalar iyi oldu, ki, ben de bunları takip etmiştim.

Basitleştirerek şöyle anlattım, “100 liralık bir bütçen olsa, 2 lirası çocuğunun acil ihtiyacına lazım olsa, bu 100 liradan çocuğuna 2 lira çıkarabilirsin, di mi, biz de aynen bunu yapacağız işte, Türkiye’nin bütçesi 100 lira ise, bizim bunlar için bütçeden alacağımız para iki liraya denk düşüyor”

İnandırıcı geldi bu açıklama.

Esasen şunu da söyleyeyim, CHP’nin ekonomik programını anlatmak çok hoşuma gitti ve beni gururlandırdı.

Çünkü kapısını çaldığımız semt yoksulca bir semt, kapılar açılınca içerdeki ufak veletleri de görüyorsunuz ve bu veletlerin hepsinin istekleri var, mesela bir tablet bilgisayar gibi, ve işte ailelerin daha fazla bir aylığa olan ihtiyaçlarını giderme yolunda bir program sunuyor olmak mutlu edici.

Sofrasına bir meyve çeşidi daha koyabilmesi, kendine bir iki elbise daha alabilmesi, evine bir beyaz eşya alabilmesi, ayda birkaç kez kırmızı et alabilmesi vs. bunlar o kadar insani ihtiyaçlar ve o kadar sosyal demokrat progamsılar ki, bu sefer bu ekonomik programı anlatma imkanı çok iyi oldu.

Tabii, daha tuzu kuru olup da, bize, “Sadece para anlatmayın AKP gibi, vatanı kurtarmayı da anlatın, Atatürk’ü de anlatın” diyen de oldu ve bence CHP bir kitle partisi olarak heterojen ve bölgesel, semtsel olarak çeşitlilik de gösteren bir siyasi söyleme her zaman sahip olmalı ama şu anda bu yazının konusu kısa sürede gerçekleşecek olan 7 Haziran seçimi, detaya girmeyelim o nedenle.

Dün, CHP’nin ekonomik programının seçmende yarattığı dalgayı somut olarak görmenin yanı sıra, başka şeyler de gördüm…

Onları da nokta nokta aktarayım…

1-170 dairelik 2 sokakta sadece 1 seçmen MHP’ye oy vereceğini deklare ederken, 2 seçmen HDP’ye oy vereceğini deklare etti. Ortak payda olarak, tercihini deklare eden kişiler kriterini baz alırsak bu konuda HDP daha öndeydi. Elbette şunu unutmuyorum, iki sokak Türkiye’de, okyanusta damlaya benzer, Türkiye çok çok büyük bir ülke.

2-HDP ile AKP arasında bu sefer fena bir kızışma var. HDP seçmeni AKP’ye karşı çok kutuplaşmış. Dün mesela şöyle birşey oldu, bir kapıyı çaldım, yaşlı bir teyze açtı kapıyı, ben konuşmaya başlayınca Kürtçe kelimelerle beni anlamadığını anlatmaya çalıştığını anladım. Bu arada içerden genç bir delikanlı seyirtti ve sert bir yüz ifadesiyle kim olduğumuzu sordu, CHP deyince gülümsedi ve sıcak bir biçimde, “Ya ben sizi AKP’li sandım, AKP’li olsaydınız kapıyı hemen kapatacaktım çat diye ama sizle bir sorunumuz yok” dedi.

Yine bir başka HDP’li aile AKP hakkında sert konuştu. vs.

Bu arada 170 dairelik bir alanda 3 kişi kapıyı suratımıza çat diye çarptı.

Önce iyiydiler, CHP adını duyunca küt diye kapadılar.

Biri hacı teyze, diğeri hacı amca, öteki de kökten AKP’liydi herhalde ve CHP’nin dinsiz olduğuna iman etmişlerdi.

AKP seçmeni içinde bu tür katı seçmen oranı nispeten az, belki yüzde 10, belki 15.

Ama onların çocukları CHP’ye böyle bakmayacaklar, ayrıca da aynı ailede karısı CHP’li, kocası AKP’li olanlar da var, en az 5 böyle aile gördüm dün.

Nispeten genç kesimden bir kadının da arkamızdan çocuğuna bizim verdiğimiz şekerler için, “Onları yeme, onlar zehirli” dediğini de duyduk ama bunlar da zamanla aşılmayacak şeyler değil. (bu arada bizim şekerler gerçekten çok kaliteliydi)

HDP ile ilgili bir başka husustan devam etmek istiyorum şimdi…

Selahattin Demirtaş seçmende HDP adının da üzerinde daha da özel bir ilgi yaratmış.

Ondan, “Selahattin” diye söz ediyorlar.

Ve, CHP’lilerden şunu duydum, CHP’nin Alevi seçmeninden Selahattin Demirtaş’a yönelim varmış, bunu çok sayıda CHP’li kadın söyledi bana.

Mesela bir kadın dedi ki, “Benim çevremde önceden CHP’ye oy veren bu seçimde HDP’ye verecek 20 kişi var”

Bir kadın da mesela Tokatlı, babası Tokat’ta muhtar, kızını aramış ve demiş ki, “Kızım bu sefer gel Selahattin’e oy verelim, Aleviymiş, geçsin barajı”

Kızı da diyor ki bana, “O Alevi değil ki, Şafi, babama kızdım”

Bir anlatılan da şu ki, Tayyip’den kurtulmanın yolu HDP’nin barajı aşması olarak görülüyor ve bu nedenle de HDP’ye yönelim oluyor.

Tabii bu aktardıklarım çok kısmi bir bölgeden ama yine de içinde genel trendlere tekabül eden ögeler muhakkak vardır.

Bir de şuna vurgu yapmak isterim ki, CHP’nin ekonomik programını anlatırken kaynak konusunu da bol bol anlatması çok iyi olur 7 Haziran’a kadar.

Gençler meselesi de var, yani gençlerden CHP’ye katılım az, bunu ilçe çalışmalarında da görüyorsunuz.

Bunun sebebini tahmin ediyorum ama bu sonraya kalsın.

Safile USUL Twitter