17-25 Aralık hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet haftası kutlu olsun

17-25 Aralık hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet haftası kutlu olsun
17 Aralık 2014 09:25

Geçen sene bugün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin devlet katında oluşan birikmiş devasa çaptaki hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet necasetlerinin bir b.k çuvalı gibi etrafa deşilip, milletin çok fena halde rahatsız olduğu uğursuz, talihsiz gündü.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Ve, 25 Aralık’da devamı geldi, necaset dolu b.k çuvallarının deşilişinin.

 

Yani 17-25 Aralık ‘’Hırsızlık, Yolsuzluk ve Rüşvet’’ haftası olması bakımından çok önemli bir hafta haline geldi.

 

17-25 Aralık 2013 günleri Türk milleti için bir dönemeç olmuştur.

 

Öncelikle şu önemli hususu duyarlılıkla belirteyim ki, belki bu tarihlerin ne anlama gelebildiğini bilinç düzeyinde kavrayamayan büyük kitleler olabilir.

 

Ama bu demek değildir ki, bu kavrayamayış sürekli hale gelecektir.

 

Bu nedenle yurtsever bilinçli yurttaşların, muhalif siyasal partilerin, derneklerin, vakıfların vs. dili dönen ve aklı çalışan herkesin hiç yılmadan usanmadan bu yaşamsal konuyu sürekli olarak gündemde tutmaları bir vatan borcu olmakla birlikte asıl kendi mutlulukları, refah içinde yaşamaları içindir.

 

17-25 Aralık hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet b.k çuvallarının patlamasıyla koskoca bir milletin nasıl tutsak edildiği ve yurttaşların birkısmının sığır sürüsü yerine konulduğu meydana çıkmıştır.

 

17-25 Aralık’dan neler çıkarıyoruz?

 

Sadece milletin malının devlet çapında çalındığı mı meydana çıkmıştır?

 

Hayır 17-25 Aralık rezalet haftası ile birlikte bakın milletin neleri çalındı küresel hırsızlar tarafından:

 

Milletin parasını çaldılar.

 

Milletin doksan yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca biriken mal varlıklarını çalıp üstlerine geçirdiler.

 

Milletin özgürlüğünü çaldılar.

 

Milletin adil yargılanmalarını ve Adalet önünde hak aramalarını çaldılar.

 

Milletin şehirlerdeki rantiye yerlerini okus-pokus ile işgal ederek malları ile birlikte huzur ve mutluluklarını çaldılar.

 

Anayasal bir hak olarak millete ait olması gereken deniz kenarlarını yandaş hırsızlara işgal ettirerek sağlıklı yaşamlarını çaldılar.

 

Devlet hastanelerini devreden çıkarıp sağlımızı yandaş özel sektöre peşkeş çekerek verdiğimiz para karşılığında sağlığımızı çaldılar.

 

Kendilerine biatçı nesiller yetiştirmek için Arap paradigmalarının öğretildiği din okulu altındaki sözde eğitim kurumları ile milletin çocuklarının eğitim hakkını çaldılar.

 

Anaokulundaki çocuklara zorlama ile yapılan telkinlerle beyinlerine hurafe inançlar yerleştirilerek yavrucakların özgür düşünen bireyler olma haklarını çaldılar.

 

Hırsızlıkları ile yurttaşları aptal yerine koyarak milletin kişiliklerini çaldılar.

 

Dini kullanarak, dini bütün mütedeyyin insanların desteklerini alarak milletin her şeyini çaldılar.

 

Subayları kodese tıktırarak milletin güvenliğini çaldılar.

 

Para ile canını korursun.

 

Para ile namusunu korursun.

 

Para ile sağlığını korursun.

 

Para ile çocuklarına iyi bir eğitim aldırırsın.

 

Para ile güvenliğini sağlarsın.

 

Para ile doğal afetlere ve depreme dayanıklı evlerde oturursun, başına bir şey gelmez.

 

Para ile her türlü dünya nimetini satın alarak, istediğin ülkelere seyahat ederek mutlu ve huzurlu olursun.

 

Vs, vs, vs…

 

Ama bu küresel hırsızlar paranızı ve malınızı aile boyu çalarak yukarıda saydığımız her türlü dünya nimetini de elinizden almış oldular.

 

Beş bin yıllık Türk tarihinde elbette çok hırsızlıklar olmuştur ama devasa boyuttaki tek sistemli hırsızlık 17-25 Aralık simgeli hırsızlık olmuştur ki, bunun içinde aynı zamanda Türk milletine olan ihanette tüm çıplaklığı ile yine b.k gibi ortalığa sere serpe deşilmiştir.

 

Bu hırsızlığın içinde Türk milletini yok etme projesi vardır.

 

Bu hırsızlığın içinde vatanın bir bölümünü kütçü-ırkçı PKK alçaklarına verme projesi vardır.

 

Bu hırsızlığın içinde Cumhuriyeti ve Büyük Atatürk’ün aydınlık devrimlerini yıkıp Ortaçağ Arap anlayışını yönetime hakim kılma projesi vardır.

 

Bu hırsızlığın içinde Türk milletinden öç alma duygusu baskın durumdadır.

 

Bu hırsızlığı yapanlar paraya ve mala o kadar taparlar ki;

 

Utanma duyguları hiç yoktur.

 

Ar damarları çatlamak ne demek, bedenlerinin tüm damarları paramparça olmuştur.

 

Bu küresel hırsızlar o kadar aptallardır ki, öldüklerinde giyecekleri kefenlerinin kenarları dantelle işlenmiştir.

 

Bu hırsızlığı yapanlar o kadar geri zekalıdırlar ki, yurttaşların tümünün bunu yutacağını sanırlar ve bu hırsızlıklarının üstünü örtmeye çalışırlar.

 

Örneğin, hırsızlıklarını meydana çıkaranları kodese tıktırırlar.

 

Onlara akla hayale gelmeyen iftiralar atarlar.

 

17-25 Aralık ‘’Hırsızlık, Yolsuzluk ve Rüşvet’’ haftasında tüm yurttaşların beyinlerine kazınması ve gelecek kuşaklara aktarılması bakımından siyasal partiler dahil tüm sivil toplum örgütlerinin yapabildikleri kadar etkinlikler düzenlemeleri gerekmektedir.

 

Yine, bu hafta 17-25 Aralık medyada geniş yer almalı, televizyon ve radyo programları yapılmalıdır.

 

Duyarlı yurtsever Cumhuriyetçi demokratik hukuk devletinden yana olan tüm yurttaşlar sosyal medyada ‘’17-25b Aralık Hırsızlık ve Yolsuzluk’’ haftasına çok geniş yer vermeli, daima gündemde tutmalıdırlar.

 

Unutulmasın ki, ‘’17-25 Aralık’’ olaylarının yapıcısı bu şekilde yıkılıp gidecektir.

 

Türk milletinin istikbali ve mutluluğu açısından 17-25 Aralık o kadar önemli ki, şimdi olmasa bile bu tarihsel rezaleti kuşaklar boyu unutturmamak için mutlaka bir ‘’17-25 Aralık Hırsızlık, Yolsuzluk ve Rüşvet’’ müzesi kurulmalıdır.

 

Milletler, kendi tarihlerinden ders almalıdırlar.

 

Gerçek tarih, sadece zafer ve başarıların yazıldığı tarih değildir.

 

Gerçek tarih, bir milletin yaşamındaki rezaletlerin de açıkça yazıldığı tarihtir.

 

17- 25 Aralık’taki rezaletlerden de tarihe mal edilerek Türk milleti ders almalıdır.

 

Türk milletinin bundan sonra devlet çapında çıkabilecek azılı hırsızlara karşı uyanık olması açısından ‘’Hırsızlık, Yolsuzluk ve Rüşvet’’ haftası kutlu olsun!

 

 

 

[email protected]

 

İbrahim ÖZDOĞAN twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!