15 Temmuz’da hava harp okulu’ndaki eylemlere ilişkin açılan dava…

15 Temmuz’da hava harp okulu’ndaki eylemlere ilişkin açılan dava…
16 Nisan 2018 20:10

FETÖ / PDY’nin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Hava Harp Okulu’ndaki eylemlerine ilişkin 34’ü tutuklu 44 şüpheli hakkında açılan davanın ilk duruşmasında sanıklar savunma yaptı. Sanıklar darbe girişiminden haberleri olmadığını savundu.

 

 

 

SANIK: TELEFONUMUN İNTERNETE VERİSİ KAPALIYDI

 

Mahkeme Başkanı Erdoğan Şimşek, tutuklu sanıklardan eski Üsteğmen İsa Pek’e “O gece Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan açıklama yaptı. Darbe kalkışması olduğunu söyledi. ‘Sokağa çıkın’ dedi. Onları da mı duymadın? Benim telefonuma tık tık düştü.

 

Komutanın ‘At kendini buradan dese atacak mısın? Komutanın emri daha mı fazla basıyor? Bunlara cevap ver? Bunları sormak zorundayım. Suçlamaları anlat” diye sordu. Sanık Pek “Telefonumun internet verisi kapalıydı” dedi.

 

33 TUTUKLU SANIK SALONDA HAZIR BULUNDU

 

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adalet Sarayı’nda bulunan konferans salonunda yapılan duruşmaya 33 tutuklu ile 9 tutuksuz sanık katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve TBMM’nin avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmayı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan da izledi.

 

SANIK AVUKATI OLMADIĞI İÇİN SAVUNMA YAPMADI

 

Mahkeme Başkanı, iddianameyi özetleyerek okudu ve sanıklara suçlamaların neler olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Erdoğan Şimşek, savunmasını yapması için tutuklu sanık Hüseyin Ergezen’i kürsüye çağırdı. Eski Albay Sanık Ergezen avukatının salonda olmadığını, avukatı gelince savunma yapmak istediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Şimşek de, “Barodan sana avukat gönderilmiş. Savunma yapacak mısın? Yoksa susma hakkını mı kullanacaksın” diye sordu. Sanık Ergezen de, “Ben savunma yapacağım. Kendi avukatım var. O gelince yapacağım” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Şimşek de bunun üzerine “…Sanığın ısrarla savunma yapmaktan kaçındığı ve sanık savunmasıyla ilgili yapılan bir işlem olmadığı görüldü…” şeklinde tutanağa yazdırdı.

 

“DARBECİ DEĞİLİM”

 

Tutuklu sanık eski albay Süleyman Demirci de, 15 Temmuz darbe günü kendilerine terör saldırısının olabileceğinin söylendiğini ve kışladan çıktıklarını kaydederek “Ataköy Konakları’nın orada sivil bir araç bizi durdurdu. Polisler arabamızdan inmemizi istedi. Polisin tavrı dikkatli ve olumluydu. Kazasız belasız silahımızı aldılar. Bize kelepçe takılmadı. Karakola gittik, tuvalet ve su ihtiyacımızı karşıladık. Şehitler olunca, polisler bize parmak ve kafa sallamaya başladı. Bize karşı tavırları değişti” diye konuştu. “Darbeci değilim” diyen sanık Demirci, komutanları Barbaros Akça’ın talimatı üzerine yanlarına silahlarını aldıklarını, kendilerine darbe konusunda bilgilendirme yapılmadığını ve darbe gecesi kimseye silah doğrultmadığını belirtti.

 

“AHMET GÜMÜŞ’ÜN ÇAĞRISI ÜZERİNE BİRLİĞE GİTTİM”

 

Tutuklu sanık eski üsteğmen İsa Pek de, 15 Temmuz gecesi evinde misafir olduğunu ve komutanı Ahmet Gümüş’ün kendisini telefonla arayarak birliğe çağırdığını ve kendisinin de birliğe gittiğini söyledi. Verilen emir üzerine birliğe gittiğini ve askerlikte verilen emrin önemini anlatan sanık Pek, terör saldırısı olacağının kendisine söylendiğini, “Okulun büyük bir kısmı Yalova’daydı.

 

Personelin çoğu oraya intikal etmişti. Tayin dönemiydi. Ben de verilen emirde hukuka aykırılık görmedim. Bir yıldır terör olayları oluyordu. Terör olaylarına ilişkin mesajlar geliyordu” diye konuştu.

 

“KOMUTANIN AT KENDİNİ BURADAN DESE ATACAK MISIN?”

 

Mahkeme Başkanı Şimşek, “o gece Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan açıklama yaptı. Darbe kalkışması olduğunu söyledi. ‘Sokağa çıkın’ dedi. Onları da mı duymadın? Benim telefonuma tık tık düştü. Komutanın ‘At kendini buradan dese atacak mısın? Komutanın emri daha mı fazla basıyor. Bunlara cevap ver? Bunları sormak zorundayım. Suçlamaları anlat” diye sordu. Sanık Pek de “Telefonumun internet verisi kapalıydı” diye cevap verdi.

 

“KİMSEDEN DARBE YA DA SIKIYÖNETİM İFADESİ DUYMADIM”

 

“Kimseden darbe ya da sıkıyönetim ifadesi duymadım” diyen sanık Pek, Harbiyelilere saldırı olduğunun söylenmesi üzerine araçlarla destek için ayrıldıklarını, birliğin içinde silahları aldıklarını kaydetti. Mahkeme Başkanı Şimşek, “Sanıkların bir tanesinin üzerinden TRT’de yurtta sulh konseyinin okuduğu bildiri metni çıktı” demesi üzerine sanık Pek de “O metinden haberim yok” diye konuştu.

 

“DARBE OLDUĞUNU POLİSTEN ÖĞRENDİM”

 

İddianameyi eleştiren sanık Pek şunları söyledi: “Polis, darbe oluyor farkında değil misiniz?’ dedi. Silahımı verdim. Ben o zaman karakoldaydım. ‘Işıkları karartma yapın’ dedik. Sabah kadar. Tabi sabah herşey değişti. Ben darbe olduğunu polisin ifadesiyle öğrendim. Ben herhangi bir terör örgütüne üye değilim. Ben hiç bir olaya karışmadım. Kimseden konusu suç teşkil edecek bir emir almadım. Hakkaniyetli bir karar vereceğinize inanıyorum” dedi.

 

Söz alan diğer sanıklar da suçlamaları reddetti. Bugün başlayan duruşma bir hafta boyunca devam edecek.

 

İDDİANAME

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından hazırlanan 687 sayfalık iddianamede, Hava Harp Okulu’ndaki darbe kalkışması öncesi düzenlenen toplantı ve koordinasyon çalışmaları ile 15 Temmuz günü Hava Harp Okulu’nda sabahtan başlayarak darbe kalkışması ve ardından gelişen eylemlere yer veriliyor.

 

Darbe koordinasyon toplantısının Tümgeneral Fethi Alpay’ın Hava Harp Okulu Komutanlığı’ndaki odasında 14 Temmuz günü öğle saatlerinde yapıldığı, bu toplantıya da darbe girişimine destek veren birlik komutanlarının da katıldığı belirtiliyor. İddianamede söz konusu toplantıda Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş’in de katılarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın derdest edilmesi kararını bu toplantı aldığı kaydediliyor. Toplantının gizlilik içinde yapıldığına dikkat çekilen iddianamede, 16 Temmuz günü katlarda bulunan kameraların söküldüğü ancak sonrasında yapılan incelemelerde toplantının görüntülerine ulaşıldığı da belirtiliyor.

 

İddianamede, 34’ü tutuklu 44 şüpheli hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından 3 ‘er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Şüpheliler için ayrıca “Silahlı terör örgütü üyeliği, “Hava ulaşım araçlarının alıkonulması” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından da değişik oranlarda hapis cezalarına çarptırılması, cezalandırılmaları isteniyor.

 

DAVAYI İZLEYEN RAVZA KAVAKCI KAN AÇIKLAMA YAPTI

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan, davaya verilen arada basın açıklaması yaptı. Ravza Kavakcı Kan yaptığı açıklamada şunları söyledi: Bugün Bakırköy Adliyesi’nde Hava Harp Okulu Komutanlığı davasını takip ettik. İlk duruşmaydı, 44 tane sanık var. Bu dava özellikle FETÖ darbe girişimi davaları arasında önem arz ediyor. Bütün hava harp okullarının Türkiye’deki öğrencilerinin ve hava harekâtının beyninin planlaması buradan yapılmış. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hava harp okulunun subaylarının yapmış olduğu koordinasyon toplantılarıyla alakalı dava konusu. TRT binasının basılmasının planlanması, TRT’de okunan darbe girişimin metninin aynısının sanıkların birinin üzerinden çıkması, Valiliğinin işgaliyle alakalı planlamanın yapılması, hatta bu toplantılarda 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yapılan toplantılarda eski Tuğgeneral şu anda yargılanmakta olan Gökhan Şahin Sönmezateş’in, sayın Cumhurbaşkanımızın derdest edilmesinin emrinin verildiği toplantılar bu da davanın konusu. İstanbul’daki bütün kritik noktaların işgali de bu dava içerisinde yer alıyor. Bu dava çerçevesinde hava harekatının planlamasını yapmış olan sanıklar olarak mahkeme huzurunda cevap verecekler. Bu davaların en sağlıklı şekilde ve en sağlık zamanda neticelenecek. 251 şehidimiz ve 2 bin 194 gazimize de biz de bu manada darbeye karşı ‘dur’ diyen bütün vatandaşlarımıza vefa borcumuz yerine gelmiş olacak, acımız biraz daha hafiflemiş olacak.” Açıklamanın ardından Ravza Kavakcı Kan, Bakırköy Adalet Sarayı’ndan ayrıldı.

 

 

Haber- Kamera: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA